Roma

Domus Aurea (Roma)

MS 64 Büyük Roma Yangını kentin çoğunu yıkılmış durumda bıraktı. Bu yangından sonra Roma’nın seçkinlerinin evlerinin durduğu eski Oppian Tepesi’nde çılgın imparator Nero kendini Domus Aurea (Latince ‘Altın Ev’) olarak bilinen dev bir saray inşa etmişti. Yangın alanı toplam 80 hektarlık bir alanı tahrip etmekle birlikte imparatorun Palatine, Esquiline ve Celio arasında uzanan bir saray inşa etmesine izin verdi. Roma’nın çılgın imparatorunun ısrarlı savurganlığına rağmen, Nero hayal gücünün keşfedilmemiş sırlarını saklayan keyif sarayı Domus Aurea’da uzun süre yaşayamamıştı. Muhtemelen hiç tamamlanmayan villa, Nero’nun üzerinde bulunduğu toprakların iadesi üzerine Roma halkına iade edilmesinin ardından imha edildi. Domus Aurea’nın bugüne ulaşabilen kısmı 1980 yılında UNESCO tarafından Roma‘nın bütün tarihi merkezi, Trajan hamamları, Vatikan Kutsal Şehri ve surların dışındaki Saint Paul Bazilikası ile birlikte Dünya Kültür Mirası listesine dahil edilmiştir.

Altın Saray’ın Keşfi

Fildişi ile kaplı duvarlar, en güzel mermerlerin dönün dönüm kullanıldığı zeminler, suni göller, tavanlara yayılan mozaikler hatta konuklarına parfüm ve gül yaprakları bırakan döner bir yemek odası tavanı barındıran saraya taşınan Nero ‘sonunda insan gibi yaşamaya başladım” ifadesini kullanmıştı. Altın Ev, Nero’nun kibir ve savurganlığının sembolü olarak görüldüğü için halefleri tarafından küçümsenmiş, imparatorun ölümünden sonraki yıllarda Domus Aurea, sonradna inşa edilen inşaatların altına gömülmüştür. İlginç bir paradoks olarak, yüzyıllarca süren inşaatların altına gömülen bu hızlı mezar, sitenin korunmasına neden olmuştur.

domus aurea fresques
Domus Aurea freskleri (Flickr, François Spilliaert, CC BY 2.0)

Domus Aurea’nın Freskleri

Domus Aurea, 15. yüzyılda genç bir adamın yamaçtaki bir çatlaktan düştüğü ve kendisini Nero’nun terkedilmiş sarayının odalarında bulmasına dek keşfedilmemişti. Kısa süre sonra Rönesans’ın en büyük sanatçıları Michelangelo ve Raphael, Altın Saray’ın kalıntılarına inmiş, salonlarında ve odalarında dolaşmış, Roma döneminin karmaşık fresklerinin her detayını ezberlemişlerdi. Altın Ev, keşfedildikten sonra, uzun süre bozulmamış durumda kalamadı. Casanova ve Marquis de Sade’in de dahil olduğu ziyaretçiler isimlerini duvarlara kazırken ayrıca nem de fresklerin aşınmasına yol açtı.  Sonunda yağmurlar da tavanların ve tonozların çökmesine neden olunca bir zamanların parlak freskleri çamurla kaplanarak soldu.

Gitmeden önce bilmek gerekenler

Domus Aurea, hala aktif bir arkeolojik site olduğu için, İtalya’nın Coop Culture web sitesinden erişilebilen sadece hafta sonları turlara açıktır. Google Maps’e güvenmeyin ve kaybolmamak için Kolezyum‘un karşısındaki caddenin karşısındaki Via Labicana ve Via Nicola Salvi’deki parka girerek harabelerin arkasına ulaşabilirsiniz.